OAN Health

Eril Enerjinin Karşı Koyulmaz Gücü

 Bu yazımızda, kadın olalım ya da erkek olalım, içimizdeki Eril Enerjiyi nasıl onurlandırıp dengeleyebileceğimiz üzerine ilham verici önerileri sizin için derledik…  

Siz de farkındasınızdır, son dönemlerdin en popüler konularından biri Dişi Enerji kavramı. Bu konuyla ilgili sosyal medyanın tüm mecralarında her gün sayısız içerik üretiliyor. Dişil enerji nedir? Dişil enerjiyi arttırmak için ne yapmalı? Dişil enerji özellikleri nelerdir? gibi ve benzeri sorulara durmadan cevaplar aranıyor.

Kadim öğretilere göre ise dişil enerjinin ne olduğunu eril enerjini anlamadan cevaplamak imkansız. Tıpkı eril enerjinin ne olduğunu dişil enerjiden bahsetmeden anlamanın imkansız olduğu gibi. Birinden bahsederken, mutlaka diğerinden de bahsetmek gerekli.

Dişil ve eril enerji kavramları kısaca, zıtlıkların oluşturduğu eksiksiz tam olma halidir.

Dişil stabildir, gecedir, yaratıcıdır, sezgiseldir, hayat verendir, eril ise hareketi başlatandır, fiziksel güçtür, cesaret ve ateştir.

 

Dişil enerji Ay’dır. Eril enerji Güneş’tir.

Dişil ve eril enerji cinsiyetlerimizden bağımsız olarak, yaşamla yetişkince bir ilişki kurmamızı sağlarlar.

Şefkatle ve bilgelikle kendi merkezimizde kalabilirken, zamanı geldiğinde harekete geçebilmeye, zaman zaman içe çekilip, zaman zaman da hayata karışmaya, maneviyatla ilgilenirken, maddi dünya içinde var olmaya ihtiyaç duyarız.

Dişil ve eril enerji çoğu zaman, cinsiyet referanslı kullanılsa da, bir kişinin ‘yetişkin’ olabilmesi için, kendi benliği/ruhu ve maddi dünya arasında ayakta kalabilmeyi öğrenmesi kıymetlidir.

Kadın olmanın ve erkek olmanın ne olduğu hemen hemen her toplumda belli tariflere sahiptir.

Dişil ve eril enerjiye bu toplumsal tariflerden baktığımızda ise insan ruhunun derinliğini pek anlayamayız.

Kadınlar da keşfetmek, feth etmek, kazanmak ister. Erkekler de şefkat görmek, kendi içine çekilmek, yaşam vermek ister. Hiçbir ‘form’ sadece hep aynı kalarak var olamaz. Hal ve şekil değiştirmek, gece ve gündüz arasında gidip gelmek, 

Sabitliği, güveni, maceraperest olmayı ve cesareti içinde barındırmak dişil olanı ve eril olanı ihtiva etmektir.

Kendi özgün kişiliğimizde kendimizi tam, yeterli ve tatmin olmuş bir şekilde hissetmek, kendi benliğimizde dişil, eril dengesini kurabilmektedir.

Gelin şimdi içimizdeki Eril’i nasıl onurlandırırız, bir bakalım:

Hayallerin için harekete geç:


İsterseniz dünyanın en güçlü ve zengin ailesinin tek veliahtı olun. Kendi hayallerinizi hayata geçirmediğiniz, kendinizi gerçekleştirmediğiniz sürece eril güçten uzaksınız demektir.

Eril enerji dış dünyaya ait bir güç gibi görünse de aslında o içsel bir güçtür; kişiyi arzularına, kendi hakikatine yakınlaştıran bir güç…

Bu gücün maddi karşılığı olabilir, ama asıl karşılığı kişinin kendi özgün dünyasını dışarıda yaratabilme cesaretinde olmasıdır.

Unutmayın ki hayat yaşam eril enerjinin harekete geçmesiyle başladı. Bunun mikro örneğini her birimiz kendi yaşamlarımızda deneyimliyoruz. Eril enerjinin en önemi görevi harekete geçmektir; bunu unutma!


Konfor alanından çık, kahramana dönüş:

Amerikalı ünlü karşılaştırmalı mitoloji uzmanı ve yazar Joseph Campbell’in Kahramanın Yolculuğu (Hero’s Journey) kitabını belki de duymuşsunuzdur. Kitap, yaşadığı toplumun dışına çıkıp medeniyet adına büyük işler yapan kişinin yol hikayesinin ve macerasının anlatılmasını drama, masal, hikaye ve efsanelerde kullanılan dini ve psikolojik referanslarla inceliyor.

Campbell, bu yolculukta sıradan bir kişinin nasıl kahramana dönüştüğünü deşifre ediyor. Bu kalıp sinemada da sıkça başvurulabiliyor. Mesela Matrix, Yüzüklerin Efendisi, Avatar…

Kadın olalım, erkek olalım, ister fark edelim, ister fark etmeyelim, her birimiz kendi yolculuğumuza çıkmaya, kendi hikayemizi yazmaya derinden ihtiyaç duyarız.

Bazen hayat bizi öyle şartlarla yüz yüze getirir ki, bu yolculuk artık zaruri bir olur, bazen de konfor alanımızda yaşayıp giderken, içimizden gelen çağrıya karşı koyamayız ve tüm güvenli alanları arkamızda bırakıp o sesin peşinden gideriz.

Çok da iyi yaparız.
O ses tam olarak da eril enerjinin sesidir.

Değişmek, cesaretle yola çıkmak, bilinmezin peşine düşmek, içindeki çağrıya kulak vermek eril enerjinin bize sunduğu çok kıymetli armağanlardır. Bu yüzden bu sese kulak vermek önemli.

Kendini içsel olarak güçlendir:


Güç kavramının, fiziksel güç ya da maddi güç gibi çağrışımları olabilir.

Eril güç ise hiçbiridir; eril güç kelimenin tam anlamıyla içsel güçtür, içinde bulunulan durumdan, sahip olunan maddi koşullardan bağımsızdır.

İçsel güç, hedef belirleyebilmek, odaklanmak, disiplinli olmak, etraftaki hedef saptırıcı faktörlere karşı şaşmaz bir biçimde kendi yolunda gidebilmektir.

İçsel olarak güçlü bir kişi kolay kolay manipüle edemez. İçsel olarak güçlü bir kişi motivasyonunu kendi varlığından alır. İçsel olarak güçlü bir kişi kendi kendine referans olabilir. İçsel güç ‘mış mış’ gibi yapabileceğimiz bir şey değildir.

O güç içimizde varsa, hiçbir şey yapmasak bile gücümüzün ışıltısı dışarıdan fark edilir.

Hedeflerin doğrultusunda kendine günlük bir rutin çizmek, bu rutine sadık kalmak, meditasyon yapmak, zaaflarını açık yüreklilikle fark etmek ve bunlar üstünde çalışmak içsel olarak bizi güçlendirecek pratiklerdir.

İhtiyaçlarını fark et:


Bir önceki bölümde içsel güçten bahsederken “zaaflarını fark et” demiştik. Her zaaf aslında karşılanmayan bir ihtiyacı sembolize eder. Sistemimizde zaaf varsa, bilelim ki orada anlayışla yaklaşmamız gereken kişisel bir hikayemiz var demektir.

Çok fazla dışarıda mücadele veren bir eril enerji, zaaf, ihtiyaç gibi kendisini zayıf düşürecek kavramlar karşısında, güneş ışığı görmüş bir vampire dönüşebilir. Ama derdimiz dışarıdan devamlı güçlüymüş gibi görünmenin ötesinde gerçekten işlevsel eril bir güce sahip olmaksa eğer, kendi gerçeğimize sırtımızı dönemeyiz.

Kişinin kendine iyi bakması, kendine sahip çıkması, tökezlediği, zorlandığı yerleri görebilmesi, kendine ihtiyaç duyduğu desteği talep edebilmesi de çok cesaret isteyen davranışlardır aslında. Eril enerji de cesaretin ta kendisidir.

Duygularını ifade et:


Yin Yang işaretini bilirsiniz; siyah Yin olanın içinde Yang’ı temsilen beyaz bir nokta, beyaz Yang olanın içinde ise Yin’i temsilen siyah bir nokta vardır.

Yin dişil enerjiyi, Yang ise eril enerji temsil eder. İşte eril enerjiden bahsederken erildeki o siyah noktayı yani dişil enerjiyi es geçmek eşyanın tabiata aykırı olur

Duyguların dünyası dişil bir alan olarak kabul edilir ve duyguların eril enerjiye zarar verdiği düşünülür. Oysa duygular ruhumuzun derinliklerinden bize gelen elçilerdir.

Kendi duygularımızı güçlü olmak adına bastırmadan anlayabilmek ve onlardan gelen mesajları almak duygusal okur yazarlığımızı geliştirmek için çok önemli.

Kendini iyi tanıyan biri, kendini ifade etmekten kaçınmaz.  Duygularımız bizi zayıf düşürmez, aksine bize bizimle ilgili çok şey öğretir.

Öfkemiz, endişemiz, suçluluk hislerimiz, utanç duygumuz, neşemiz, merakımız kendi kahramanlık yolculuğumuzda yanımızdaki en önemli yolculuk arkadaşlarımızdır.

Ürünlerimiz