Mutlu olmak istiyoruz. Mutlu olmak isterken sağlıklı yaşamak istiyoruz. Mutlu, sağlıklı yaşarken, çekici ve fit olmak istiyoruz. Mutlu, sağlıklı, çekici, fit bir hayat sürerken, zenginlik içinde yaşamak istiyoruz. Mutlu, sağlıklı, çekici, fit, zengin yaşarken sevmeyi, sevilmeği, beğenilmeyi arzuluyoruz. Bütün bunlar olup biterken uzun yaşamak da istiyoruz.
Ve size bir şey söyleyelim mi? Tüm bunları istemekte hiçbir sorun yok ve hayır, kesinlikle aç gözlü değiliz.
Çünkü bu isteklerimiz Homo Sapiensler olarak bizlerin temel ihtiyaçlarını karşılıyor:
Kendimizi iyi hissetme arzusu sinir sistemimizin çok temel bir ihtiyacı. Bedensel reflekslerimiz bile hep acıdan kaçmak ve kendimizi güvende tutmak için tasarlanmış.
Çekici bulunma ve beğenilme arzumuz ise bir başka temel ihtiyacımızı karşılıyor; içinde yaşadığımız toplumda kabul görmek.
Zengin olma isteğimizin altında da somut bir ihtiyaç yatıyor; güvenlik ihtiyacımız.
Uzun bir hayat yaşamak, belki de en temel ihtiyacımız:
Malum doğada ölümlü olduğunu bilerek yaşayan tek canlılarız.
En başa dönersek, mutlu olmaya, iz bırakmaya ve kendimizi güvende hissetmeye ihtiyaç duyuyoruz.
Yapılan tüm araştırmalar da bize benzer şeyler söylüyor aslında. İnsan yapısı oldukça karmaşık ve her şey birbirine bağlı. Bedensel sağlığımız ruhsal sağlığımızı belirliyor, ruhsal sağlığımız da bedensel sağlığımızı.
Homo Sapiensler olarak bizlerin hem maddi olana hem de manevi olana aynı derecede ihtiyacımız var.
Somut olarak kendimizi güven altında hissetmek istiyoruz ama bu da tek başına yetmiyor, aynı zamanda da anlamlı bir hayat sürmeye de ihtiyaç duyuyoruz.
İşte son zamanlarda sık sık duyduğumuz Wellbeing kavramı tüm bu ihtiyaçlarımızı birer müzik aleti gibi görüp, hepsini yan yana getirerek onlardan bir orkestra kurmayı öneriyor bize. Ve onları bir orkestra şefi gibi yönetmemizi.
Sadece fiziksel sağlığa takılmak, sadece maneviyat üstünde çalışmak, hep para düşünmek ya da paraya hiç değer vermemek tek başına doğru değil. Tüm bu alanlarda kararında ve dengeli ayrı ayrı çalışmalar yapmak wellbeing (esenlik) halimizi geliştirecektir.
Gelin şimdi 6 adımda Wellbeing halini kendi varoluşumuza nasıl çekeriz bir bakalım:
Temiz Beslenin
Tıp dünyasının son dönemlerdeki en büyük keşiflerinden biri hiç kuşkusuz bağırsak sağlığının insan hayatındaki önemi. Bağırsak floramızın durumu sadece fiziksel sağlığımızı değil aynı zaman da ruhsal durumumuzu da etkiliyor.
Şekerlemeler, kalitesiz unlar, trans yağlar, işlenmiş gıdalar, bedenimize yabancı olduğu için sindiremediğimiz kahve, alkol tüketiminde aşırıya kaçmak bedenimizin tüm sistemlerini çok yoran ve hastalığa davet çıkaran etmenler.
Mümkün olduğunca yediğiniz her şeyin doğal olmasına dikkat edin.
Kendinizi küçük bir çocuk olarak hayal edin ve şu soruyu sorun:
Homo Sapiens olarak biz modern insanların ortaya çıkışı bundan 250 bin yıl önceye dayanıyor.
İlk atalarımızın yaşadıkları gündelik hayatla bugünkü gündelik yaşamımız arasında dağlar kadar fark olsa da iki beden tipini karşılaştırdığımızda pek o kadar da farklılık olmadığını görüyoruz.
İnsan bedeninin tarihsel geleneğinde bu denli oturmak yok. Çok değil 20. yüzyılın son çeyreğinde insanlık hareketsizlik batağına gömüldü. Bacaklarımızın, omurgamızın, kollarımızın, boynumuzun, fasya yapımızın, bağırsaklarımızın, sinir sistemimizin, iç organlarımızın, beynimizin, duyu organlarımızın, hormonlarımızın, kan akışımızın harekete ihtiyacı var. Bu da öyle haftada üç gün fitness yaparak karşılayacağımız bir ihtiyaç değil. Bedeni güçlendiren rutin bir egzersiz planının yanında gündelik hayata yayılmış esnemeleri, açılmaları, yürüyüşleri ihmal etmememiz gerekli. Harekete sadece fiziksel bedenimizin değil aynı zamanda duygusal bedenimizin de derinden ihtiyacı var.
Hareket ettikçe kendimizi çok daha iyi hissedeceğiz.
Emin olun.
Kendinizle Bağ Kurun
Son dönemlerin adını en çok duyduğumuz Mindfulness kavramını oluşturan bilim insanlarından biri olan Jon Kabat Zinn “Kendi hayatınıza dahil olun” diyor.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Otomatik pilota alınmış gibi ezbere yaşamayı bırakmak demek. Gün içinde ara ara kendi kendinize “Nasıl hissediyorum?” diye sorular sormak, hissettiğiniz her duygununun size ne anlatmak istediğini anlamak için kendi kendinizle vakit geçirmek, öfke, kıskançlık, endişe gibi duyguları bastırmak yerine bu duyguları tetikleyen durumları fark etmeye emek vermek, fiziksel ve manevi ihtiyaçlarınıza sahip çıkmak, çok ama çok kıymetli çalışmalardır.
Enerjinizi devamlı dış dünyada harcamayın. Enerjinizi, ilginizi, dikkatinizi kendinize yöneltin ve sorun:
-Nasıl hissediyorum?
İşte bu soru kendimizle bağ kurmanın ilk adımı.
Kendi Kabilenizi Oluşturun
Her canlı yavrusu hayatta kalmak için bir topluluğa ihtiyaç duyar. Sosyal bağlar sayesinde bizler hayata hazırlanabiliyoruz. Hayatımızın ilk dönemlerinde içine doğduğumuz ailemizin inançları, yaşam biçimi bizim inançlarımızı, yaşam biçimimizi belirlese de, tüm bunları bir yerde geride bırakarak kendimizi oluşturma, kendi gerçeğimizi bulma yoluna çıkmamız çok önemli.
‘Yani Kahramanın Yolculuğu’na çıkmamız…
Biyolojik ailemiz hayatımızın önemli bir yerinde kalırken, kendimiz gibi düşünen, beraber olmaktan, yaratmaktan, üretmekten zevk aldığımız, beslendiğimiz kişileri bulmak, onlarla alternatif ailemizi kurmak bu hayatta yapacağımız en değerli şeylerden biri olacaktır.
Emek ve değer vererek kurduğumuz gerçek dostluklar kendimizi güvende ve değerli hissettirir.
Finans Okur Yazarlığı Öğrenin
Yetişkin olmanın birinci kuralı kişinin kendi ihtiyaçlarını kendisinin karşılayabilmesidir.Bu yolda atılacak en büyük adım ise para kazanmak ve finans yönetimini öğrenmek. Kişinin eline geçen parayı yönetmeyi öğrenmesi, gerekli tasarrufları yapması, harcamalarını yönetebilmesi yani parasal sorumluluğunu alması kendini güçlü, yetişkin ve güvende hissettirecektir. Hayatta kendimizi iyi ve güvende hissedebilmemiz için dış dünyanın önemli bir enstrümanı olan parayla ilişkimizi sağlıklı bir biçimde oluşturmamız çok kıymetli. Hemen bir gelir gider tablosu yapmaya ne dersiniz? Ve parasal kaynaklarınızı geliştirmek için somut, gerçekçi, işlevsel planlar yapmaya?
Haz Almayı Önemseyin
Ne çok yapılması edilmesi gereken şey söylediğimizin farkındayız.
Elbette sağlıklı beslenmeye geçmek, finans yönetimini öğrenmek, sıcak, güvenilir bir sosyal çevrenin parçası olmak, kendimizle bağ kurmak öyle bir çırpıda yapılacak şeyler değil.
Her biri için zaman zaman destek de alarak, emek vermek gerekli. Wellbeing için yani iyi hissetme, iyi bir varoluş haline geçiş için bir nokta var ki belki de en önemlisi o!
Ne mi?
Hayattan haz almak.
Yukarıdaki tüm şeyleri görev duygusuyla “yapmam gerek” diyerek değil de kendinize haz alanları yaratarak yaptığınızı bir düşünsenize.
Yürüyüşe çıktığınızda yüzünüzde hafif bir esinti ya da güneş ışınlarını hissetmek, güçlü bir pilates dersinden sonra bedeninizdeki akışı fark etmek, para yönetimiyle finansal dar boğaza düşmeden yaşamak, sağlıklı bir bedenle hayata katılmak büyük haz alanları aslında. En önemlisi ise hayatımızda ne olursa olsun haz almaya, keyif almaya yüzümüzü çevirmek.
Aslında hayattan haz almak şanslı olmak, başımıza iyi şeylerin gelmesiyle değil, bilinçli, iradi bir şekilde kendimizi mutlu etmeye karar vermekle başlıyor.
Nasıl mı?
Kendinize, sevdiğiniz alanlara zaman ayırın.
Sizi güldüren, neşelendiren, iyi hissettiren insanlarla beraber olun.
Basit zevklerinizi küçümsemeyin; onları tatmin edin.
Bu kadar basit.
Kadın fizyolojisi için özel olarak üretilmiştir. XX Women ürünümüz özellikle yetişkin kadınların adet görmediği günler göz önüne alınarak tasarlanmıştır. Adet...
Kadın fizyolojisi için özel olarak üretilmiştir. XX Women ürünümüz özellikle yetişkin kadınların adet görmediği günler göz önüne alınarak tasarlanmıştır. Adet...
Kadın fizyolojisi için özel olarak üretilmiştir. XX Corpus Luteum kadınların sadece menstrüasyon dönemlerinde kullanmaları için tasarlanmıştır. Menopoz dönemi başlamış olan...
Kara mürver ekstresinin aromatik mayhoşluğu ve Organik Munzur Dağı Balı’nın binlerce çiçeğin lezzetini barındıran olağanüstü lezzeti sayesinde Mastica’yı formüle ettik....
Organik keçi boynuzu, tahin ve Organik Munzur Dağı Balı, Drive’da baştan çıkarıcı bir hale geliyor… Bağışıklı sistemini güçlendiren, libidinal enerjiyi...
6 Adımda Wellbeing Felsefesi
Ve size bir şey söyleyelim mi? Tüm bunları istemekte hiçbir sorun yok ve hayır, kesinlikle aç gözlü değiliz.
Çünkü bu isteklerimiz Homo Sapiensler olarak bizlerin temel ihtiyaçlarını karşılıyor:
Kendimizi iyi hissetme arzusu sinir sistemimizin çok temel bir ihtiyacı. Bedensel reflekslerimiz bile hep acıdan kaçmak ve kendimizi güvende tutmak için tasarlanmış.
Zengin olma isteğimizin altında da somut bir ihtiyaç yatıyor; güvenlik ihtiyacımız.
Uzun bir hayat yaşamak, belki de en temel ihtiyacımız:
Malum doğada ölümlü olduğunu bilerek yaşayan tek canlılarız.
En başa dönersek, mutlu olmaya, iz bırakmaya ve kendimizi güvende hissetmeye ihtiyaç duyuyoruz.
Yapılan tüm araştırmalar da bize benzer şeyler söylüyor aslında. İnsan yapısı oldukça karmaşık ve her şey birbirine bağlı. Bedensel sağlığımız ruhsal sağlığımızı belirliyor, ruhsal sağlığımız da bedensel sağlığımızı.
Homo Sapiensler olarak bizlerin hem maddi olana hem de manevi olana aynı derecede ihtiyacımız var.
Somut olarak kendimizi güven altında hissetmek istiyoruz ama bu da tek başına yetmiyor, aynı zamanda da anlamlı bir hayat sürmeye de ihtiyaç duyuyoruz.
Sadece fiziksel sağlığa takılmak, sadece maneviyat üstünde çalışmak, hep para düşünmek ya da paraya hiç değer vermemek tek başına doğru değil. Tüm bu alanlarda kararında ve dengeli ayrı ayrı çalışmalar yapmak wellbeing (esenlik) halimizi geliştirecektir.
Gelin şimdi 6 adımda Wellbeing halini kendi varoluşumuza nasıl çekeriz bir bakalım:
Temiz Beslenin
Tıp dünyasının son dönemlerdeki en büyük keşiflerinden biri hiç kuşkusuz bağırsak sağlığının insan hayatındaki önemi. Bağırsak floramızın durumu sadece fiziksel sağlığımızı değil aynı zaman da ruhsal durumumuzu da etkiliyor.
Şekerlemeler, kalitesiz unlar, trans yağlar, işlenmiş gıdalar, bedenimize yabancı olduğu için sindiremediğimiz kahve, alkol tüketiminde aşırıya kaçmak bedenimizin tüm sistemlerini çok yoran ve hastalığa davet çıkaran etmenler.
Mümkün olduğunca yediğiniz her şeyin doğal olmasına dikkat edin.
Kendinizi küçük bir çocuk olarak hayal edin ve şu soruyu sorun:
-Ben bu yiyeceği bu küçük çocuğa verir miydim?
Okuma Önerisi: Mindful Eating
Hareket Edin
Homo Sapiens olarak biz modern insanların ortaya çıkışı bundan 250 bin yıl önceye dayanıyor.
İlk atalarımızın yaşadıkları gündelik hayatla bugünkü gündelik yaşamımız arasında dağlar kadar fark olsa da iki beden tipini karşılaştırdığımızda pek o kadar da farklılık olmadığını görüyoruz.
İnsan bedeninin tarihsel geleneğinde bu denli oturmak yok. Çok değil 20. yüzyılın son çeyreğinde insanlık hareketsizlik batağına gömüldü. Bacaklarımızın, omurgamızın, kollarımızın, boynumuzun, fasya yapımızın, bağırsaklarımızın, sinir sistemimizin, iç organlarımızın, beynimizin, duyu organlarımızın, hormonlarımızın, kan akışımızın harekete ihtiyacı var. Bu da öyle haftada üç gün fitness yaparak karşılayacağımız bir ihtiyaç değil. Bedeni güçlendiren rutin bir egzersiz planının yanında gündelik hayata yayılmış esnemeleri, açılmaları, yürüyüşleri ihmal etmememiz gerekli. Harekete sadece fiziksel bedenimizin değil aynı zamanda duygusal bedenimizin de derinden ihtiyacı var.
Hareket ettikçe kendimizi çok daha iyi hissedeceğiz.
Emin olun.
Kendinizle Bağ Kurun
Son dönemlerin adını en çok duyduğumuz Mindfulness kavramını oluşturan bilim insanlarından biri olan Jon Kabat Zinn “Kendi hayatınıza dahil olun” diyor.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Otomatik pilota alınmış gibi ezbere yaşamayı bırakmak demek. Gün içinde ara ara kendi kendinize “Nasıl hissediyorum?” diye sorular sormak, hissettiğiniz her duygununun size ne anlatmak istediğini anlamak için kendi kendinizle vakit geçirmek, öfke, kıskançlık, endişe gibi duyguları bastırmak yerine bu duyguları tetikleyen durumları fark etmeye emek vermek, fiziksel ve manevi ihtiyaçlarınıza sahip çıkmak, çok ama çok kıymetli çalışmalardır.
Enerjinizi devamlı dış dünyada harcamayın. Enerjinizi, ilginizi, dikkatinizi kendinize yöneltin ve sorun:
-Nasıl hissediyorum?
İşte bu soru kendimizle bağ kurmanın ilk adımı.
Kendi Kabilenizi Oluşturun
Her canlı yavrusu hayatta kalmak için bir topluluğa ihtiyaç duyar. Sosyal bağlar sayesinde bizler hayata hazırlanabiliyoruz. Hayatımızın ilk dönemlerinde içine doğduğumuz ailemizin inançları, yaşam biçimi bizim inançlarımızı, yaşam biçimimizi belirlese de, tüm bunları bir yerde geride bırakarak kendimizi oluşturma, kendi gerçeğimizi bulma yoluna çıkmamız çok önemli.
‘Yani Kahramanın Yolculuğu’na çıkmamız…
Biyolojik ailemiz hayatımızın önemli bir yerinde kalırken, kendimiz gibi düşünen, beraber olmaktan, yaratmaktan, üretmekten zevk aldığımız, beslendiğimiz kişileri bulmak, onlarla alternatif ailemizi kurmak bu hayatta yapacağımız en değerli şeylerden biri olacaktır.
Emek ve değer vererek kurduğumuz gerçek dostluklar kendimizi güvende ve değerli hissettirir.
Finans Okur Yazarlığı Öğrenin
Yetişkin olmanın birinci kuralı kişinin kendi ihtiyaçlarını kendisinin karşılayabilmesidir. Bu yolda atılacak en büyük adım ise para kazanmak ve finans yönetimini öğrenmek. Kişinin eline geçen parayı yönetmeyi öğrenmesi, gerekli tasarrufları yapması, harcamalarını yönetebilmesi yani parasal sorumluluğunu alması kendini güçlü, yetişkin ve güvende hissettirecektir. Hayatta kendimizi iyi ve güvende hissedebilmemiz için dış dünyanın önemli bir enstrümanı olan parayla ilişkimizi sağlıklı bir biçimde oluşturmamız çok kıymetli. Hemen bir gelir gider tablosu yapmaya ne dersiniz? Ve parasal kaynaklarınızı geliştirmek için somut, gerçekçi, işlevsel planlar yapmaya?
Haz Almayı Önemseyin
Ne çok yapılması edilmesi gereken şey söylediğimizin farkındayız.
Elbette sağlıklı beslenmeye geçmek, finans yönetimini öğrenmek, sıcak, güvenilir bir sosyal çevrenin parçası olmak, kendimizle bağ kurmak öyle bir çırpıda yapılacak şeyler değil.
Her biri için zaman zaman destek de alarak, emek vermek gerekli. Wellbeing için yani iyi hissetme, iyi bir varoluş haline geçiş için bir nokta var ki belki de en önemlisi o!
Ne mi?
Hayattan haz almak.
Yukarıdaki tüm şeyleri görev duygusuyla “yapmam gerek” diyerek değil de kendinize haz alanları yaratarak yaptığınızı bir düşünsenize.
Yürüyüşe çıktığınızda yüzünüzde hafif bir esinti ya da güneş ışınlarını hissetmek, güçlü bir pilates dersinden sonra bedeninizdeki akışı fark etmek, para yönetimiyle finansal dar boğaza düşmeden yaşamak, sağlıklı bir bedenle hayata katılmak büyük haz alanları aslında. En önemlisi ise hayatımızda ne olursa olsun haz almaya, keyif almaya yüzümüzü çevirmek.
Aslında hayattan haz almak şanslı olmak, başımıza iyi şeylerin gelmesiyle değil, bilinçli, iradi bir şekilde kendimizi mutlu etmeye karar vermekle başlıyor.
Nasıl mı?
Kendinize, sevdiğiniz alanlara zaman ayırın.
Sizi güldüren, neşelendiren, iyi hissettiren insanlarla beraber olun.
Basit zevklerinizi küçümsemeyin; onları tatmin edin.
Bu kadar basit.
Ürünlerimiz
Oan Health XX Women & XX Corpus
18,000.00 ₺OAN Health – XY Men
15,000.00 ₺OAN Health – XX Women
12,000.00 ₺OAN Health – XX Corpus Luteum
8,000.00 ₺OAN Health Kids
6,000.00 ₺Yakında… Sahighee
Yakında… Mastica
Yakında… Drive
Yakında… Cacaoxidant
Yakında… Almondish